Bu Blogda Ara

31 Mayıs 2010 Pazartesi

ASLAN DESENİ OLMAYACAK MI ?

Utkan AYHAN Tasarımı

Bazen kulüpler her formasından 1'den fazla adet prototip tasarlarlar ve bu seçeneklerden birini seçip Adidas'a verirler ve Adidas üretir. Sonra da satışa sunulur. Mesela geçen gün Real Madrid'in tanıttığı Home forması, birkaç hafta önce sızan home formadan farklı. Onlar da demek ki 2 adet home tasarlamış ve birini işin sonunda seçmişler.

Şimdi şöyle bir ihtimal belirdi. Güzel bir haber değil bu bana göre, tabi yine sizin de görüşlerinizi bilmek isterim. Galatasaray son aldığım duyumlara göre 2 adet krem rengi Away tasarlamış, Biri bahsettiğimiz Aslan Figürü taşırken, diğerinde bu figür bulunmuyormuş (yerine başka bir figür mü var, yoksa düz mü bilmiyorum). Fakat kulübün Aslan Figürlüyü üretmemeye doğru kaydığı haberini aldım dün gece. Tabi bunların sadece duyum olduğunu da hatırlatalım. Ben gözümle görmedim formaları. Ancak böyle can sıkıcı bir durum söz konusu olabilirmiş. Size de soralım. Ankete katılıp fikrinizi belirtirseniz seviniriz. Belki bu ufak anketimiz amacına ulaşır.




SEVMİŞ MİYDİNİZ ?


O zaman hazır olun.

Not: Somon forma için düşünülüyor.

30 Mayıs 2010 Pazar

OKAN'DAN "TARİHİMİZDEN FORMALAR"


Okan Öztoprak'ı blog takipçilerimiz biliyorlardır. Aramıza yeni katılanlar için çok ufak anlatacak olursam; Kendisi bizim de sıkça yardımına başvurduğumuz tasarımcı bir arkadaşımız. Anlatmakla yetinemediğimiz zamanlarda, Okan pek çok kez yardımımıza koşmuş ve tasarımları ile pek çok başlıkta bahsetmek istediğimiz formaları görmemizi sağlamıştı. Kendisi birkaç ay önce blog açtı ve tasarımlarını kendi blogunda bizlerle paylaşıyor. Ayrıca sadece tasarımları yok blogda. Kulübümüz ile ilgili çeşitli yazıları da mevcut.

Okan geçtiğimiz haftalarda bir proje başlattı. Çizim yeteneğini bu sefer gelecek sezon formaları için değil, geçmişte giydiğimiz formalarımız için kullanmaya karar vermiş. Günümüzden başlayarak, kuruluşumuza kadar giden bir seri başlattı blogunda. Bu seride tamamen kendi çizimleri ile olabildiğince birebir halde tasarladığı formalarımıza yer veriyor. En son 1999-2000 sezonuna kadar geldi ve geriye, 1905'e doğru emin adımlarla ilerleyecektir eminim. Biz de Galatasaray Formaları ekibi olarak Okan'ın bu güzel projesini destekliyoruz. Bittiği zaman mükemmel olacağından hiç bir şüphem yok.

Okan'ın blogunu takip etmenizi öneririm, ziyaret için tıklayın.

29 Mayıs 2010 Cumartesi

ASLAN DESENİ


Store bir ürün daha çıkartmış, tüyolara devam. Yavaş yavaş, gelecek sezon muhtemelen işlenecek olan "Aslan" temasına bizleri alıştırıyorlar. Facebook grubumuzdan ve mail yolu ile bana bu tişörtü gönderen takipçilerimize teşekkür ederim. Bu tişörtteki aslan figürü mü kullanılacak, yoksa başka bir figür mü ? Birebir formada kinin aynısının bir tişörtte kullanılma olasılığı nedir bilmiyorum. Daha önce atkıda kullandıkları aslanlar da bambaşkaydı. Kısacası kesin bu figür kullanılacak diyemiyorum. Ama neden olmasın tabi. Tasarımcılar da bu figürü kullanıp bir krem rengi forma tasarlayabilirlerse, burada paylaşırız, fikir edinmiş oluruz.

Erdinç ÇELİK tasarımıdır

27 Mayıs 2010 Perşembe

ASLAN DESENLİ FORMANIN ATASI

Utkan AYHAN Tasarımı

Seneye çıkması muhtemel "Aslan Desenli" formayı biliyorsunuz. Tasarımcılar da sağolsunlar bizlerle tasarımlarını paylaştılar ve kafamızda biraz olsun nasıl olabileceğine dair fikirler belirmeye başladı. Takipçilerden edindiğim düşünceler de çok olumlu. Kimse "ne bu ya" demedi. Eğer gerçekten böyle bir forma çıkacaksa, şimdiden çok tutacağını rahatlıkla söyleyebilirim. Hem krem rengin mor gibi, kimilerinin çok karşı çıkacağı aykırılıkta, bir renk olmaması, hem de seneye "away" olacağını düşündüğümüz ve böylelikle sıklıkla kullanılacak olması sebebiyle, ayrıca üzerindeki Aslan deseninin de çok tutulacağını bildiğimiz için, bu formanın seneye en çok satılan formamız olacağını söylemek zor değil herhalde.


Şöyle biraz geriye gidelim. 1997-1998 sezonu. Yukarıdaki resimdeki forma koleksiyoncu bir tanıdığımın forması. Kendisinin sadece Galatasaray değil, Türk takımlarından oluşan geniş bir koleksiyonu var. Bu formaya yakından baktığınız zaman, üzerindeki aslan desenini görebiliyorsunuz. Tıpkı seneye çıkacak olan formamız gibi... Bu forma aslında kaleci forması. Ancak keşke futbolcular için de üretilseymiş, hatta satılsaymış diye iç geçirdim. Şimdi böyle bir forma çıksa ne kadar satılır düşünsenize. Hem pek çok taraftarın aşık olduğu düz kırmızı renkte, hem de diğer rengimiz olan sarı ile çizilmiş aslan figürü var üzerinde. Mesela bu sene yapılan Cesaret formamız bu şekilde tasarlansaydı, birkaç bin adet fazla satılırdı eminim. Seneye çıkacak olan krem rengi formamızın üzerinde olan Aslan deseni, acaba bu formadan mı esinlenerek tasarlanmış ? Pek zannetmesem de olabilir tabi. Kısacası kaleci forması da olsa, daha önce denenmiş bir olay bu aslan deseni. Şimdi yukarıdaki formanın acı hikayesine geleyim. Bu forma şu an yok, ne yazık ki yanmış. Benim başıma gelse kafayı yerdim herhalde.

Bu formayı bana tekrar hatırlatan Polat Bey'e teşekkür ederim.

25 Mayıs 2010 Salı

Galatasaray'a Uygun Away Formalar 11


RC Lens'in 2006-2007 sezonu forması. Her takımın başı sıkıştığında yaratabileceği bir away forma. Çek ana renklerden çapraz bir çizgi, al sana away forma. 1955 yılında denediğimiz çapraz çizgili formalarımıza da gönderme yapmış oluruz. Her takım bir dönem dener bu formayı, biz de deneyebiliriz.

Pepino'ya paylaşımı için teşekkür ederiz.

24 Mayıs 2010 Pazartesi

TURUNCUYA SİYAH FONT


07-08 sezonu ve 08-09 sezonunun en çekilmezi parçalı formaların fontlarıydı bana göre. O 2 sezon sanki kablo bandı ile sırta isim ve numara basılmıştı. Öyle bir görüntüsü vardı. Daha önceki sezonlarda da siyah font kullanmıştık, ancak onları görünür kılan bir kaç özellikleri vardı. Kimisi delikli, kimisinin çevresinde ince beyaz çizgiler vardı. Ancak 07-08'de acayip bir font kullanmaya başladık. 08-09'da da bu devam etti. Şekli çok sorun değildi, sorun rengin kullanımıydı. Parçalı formada siyah renk kullanımı maçlar sırasında görünme zorluğu oluşturuyordu. Aslında Parçalı formada siyah renk kullanımı en doğru olanı bana göre. Hem tarihten gelen bir durum, hem de aslında üzerine basit bir çerçeve koyulduğunda en görüneni. Bu sebeple ben siyah fontu daha çok severim. Hele bu seneki muhteşem fontumuz bir de siyah olsaydı bence kusursuz olurdu. Neyse esas konuya gelelim.


07-08 sezonunda Ligde giyilen parçalı dışında başka hiçbir formamızın fontu siyah değildi. Beyaz'ın kırmızı, kırmızının, siyahın ve Avrupa parçalısının ise sarıydı. 08-09'da ise durum biraz daha farklı. O sezon ligdeki parçalımızda, 3 bant formada ve Turuncu formamızın Avrupa versiyonunda siyah font kullanıldı. Kırmızımızın koyu olması sebebiyle arkası düz Avrupa parçalımızın sırtı siyah olamazdı. UEFA'ya takılabilirdi. O sebeple beyaz font kullanılmıştı. Aynı sebepten Turuncu formamızın Avrupa maçlarında fontu siyahtı.


Bu formanın fontunun ligdeki versiyonu kırmızı idi. Maçlarda ne kadar zor gözüktüğünü hepimiz hatırlıyoruz. Aslında başka ne renk olacaktı ki ? Beyaz olabilirdi belki, fakat yine çerçevesiz olması görünmesini zorlaştırırdı. Aynı kırmızı gibi beyaz renk de UEFA'ya takılabilirdi. Bu sebeple siyah olmasına karar verildi, zaten kullandığımız bir fonttu. Formada başka hiçbir siyah detay olmaması, fontun da kablo bantı görünümü ile birleşince pek güzel gözükmüyordu, ancak gözüküyordu. UEFA için de bu yeterliydi zaten. Geride bıraktığımız sezonun fontu eğer bu 2 sezonun fontu gibi olsaydı ligde giydiğimiz parçalı formamızda kullanamazdık, kullansak da beyaz olması sebebiyle sarı kısmında gözükme problemi yaşanırdı. O şeritlerin ne kadar işe yaradığını da görmüş olduk böylelikle.

REİSİCUMHUR DÜN GALATASARAY'I ZİYARET ETTİ


Sevgili Okan Çelik, bize sürekli tasarımlarını yollayan bir takipçimiz. Oldukça güzel çalışmaları var. Bugün de bir tasarım yollamış. Kendisinin buraya yazacağımdan da haberi yok. Okan'ın tasarımından yola çıkarak anı formalarının öneminden bahsetmek istiyorum, ayrıca Okan'ın tasarımından da bahsedeceğim. Gerçekten çok ince bir düşünce.


Tarihimiz boyunca yaşanmış birkaç iyi ya da kötü hikayemiz var. En büyük başarılardan, en hazin kayıplara, tarihimizde önemli yer tutan birkaç hikaye her zaman olmuştur Galatasaray'da. Bunların hatırlanması ve yıl dönümlerinin unutulmaması gerektiğini herkes düşünüyor. Kulübümüz de zaten hiç atlamaz bu meseleleri. Her zaman kutlar veya anar. Ancak bu ne kadar yeterli ? Sadece internette yayınlanan bir mesaj veya düzenlenen bir davet-yemek yeterli mi bunun için ? Biz her zaman ne deriz; Bir takımın forması o takımın tarihidir. Kazanılan başarılar o formalar içindeyken kazanılır. Verilen kayıplardan sonra o formalarda anısı yaşatılır. Başbakanlara, ülke liderlerine bile anı niyetine formalar hediye edilir. Sevdiğin futbolcunun formanı imzalaması hayalindir. Yani forma aslında o takımın en anlamlı değeridir. Bu sebeple anı formalarının sayısının artmasını isterim ben hep. Mesela, 2011-2012 sezonu içinde Metin Oktay'ın vefatının 20. yılını geçeceğiz. Bir anı forması yaratılmalı mutlaka. Mesela seneye ASY'ye, mabedimize veda ediyoruz, bir anı forması yapılmalı kesinlikle. Futbolcular giyip maçlara çıksın illaki demiyorum, ancak anı niyetine çocuklarımıza bırakacağımız, hikayesi olan bir forma çıkartılmalı bu tip özel zamanlarda. Futbolcular da izin alındığı takdirde, 1 maç bile giyseler güzel olur, ancak gerekli bile değil dediğim gibi.

Okan Çelik de; ultrAslan.com'da, bir başka ileride anı forması yapılması gereken, Rahmetli Alpaslan Dikmen'in derlediği, Atatürk ve Galatasaray isimli yazısından yola çıkarak, Mustafa Kemal Atatürk'ün Galatasaray'ı ilk ziyaret ettiği senenin üzerinden 80 yıl geçmesi anısına, bir anı forması tasarlamış. Burada çok çeşitli anı forması tasarlanmıştı, biz de yayınlamıştık. Ancak bu çok ince düşünce bir ilk oldu. 2 Aralık 1930 tarihinde Mustafa Kemal Atatürk'ün Galatasaray'ı ziyareti, hiç kuşkusuz tarihimizde futbol dışında yaşadığımız anıların içinde çok önemli bir yer tutar. 2 Aralık 2010 tarihinde de bu ziyaretin üzerinden tam 80 sene geçmiş olacak. Okan Çelik'in bu ince düşüncesinin kulüp tarafından da değerlendirilmesi ve daha çok anıya, daha çok anı forması tasarlanması temennimdir. Forma siyah ağırlıklı ve sarı detayları olan bir forma. Üzerindeki yazı da; Atatürk'ün Galatasaray'a ziyaretinden 12 gün sonra "bu kıymetli müzeye fotoğrafım lazım, imzalayıp vereyim" diyerek gönderdiği resmin üzerinde yazan "14 XII Galata Saraya - Gazi Mustafa Kemal" imzasının birebiri.


Okan Çelik'e de bu müthiş paylaşımı için çok teşekkür ederiz. Sayesinde anı formalarının öneminden ve daha çok tasarlanması gerektiğinden de bahsetmiş olduk. Ayrıca Rahmetli Alpaslan Dikmen'in derlediği, Atatürk ve Galatasaray yazısına buradan ulaşabilirsiniz.

Not: Başlık, o dönemde Cumhuriyet Gazetesinin attığı başlık.

DETAY


Çoğumuzun bildiği, fakat bilmeyenlerin de olabileceği bir detaydan kısaca resimlerle bahsedeyim. Daha önce nasıl bahsetmemişim hayret. 08-09 sezonunda giydiğimiz beyaz formamızın Avrupa versiyonunda, lig versiyonundan farklı çok ufak bir detay var.


Bildiğiniz üzere o beyaz formanın boydan aşağı doğru inen sarı kırmızı şeridi vardır. O 2 parçalı şeridin, kırmızı tarafında 99-00 sezonunda UEFA ve Super Kupa'ya giden birkaç efsane maçın skorları ve rakiplerin isimleri yazıyordu. Sarı parçasında ise kazandığımız lig şampiyonluklarının seneleri vardı. Hepimiz öyle biliyoruz. Çünkü satılan ve ligde kullanılan versiyonunda bu böyleydi. Ancak malumunuz, UEFA bu tip forma detaylarına kıl olur. Herhangi bir yazıya, resme vs... izin vermez formada. Bu sebeple aynı formanın Avrupa versiyonunun o sarı-kırmızı şeridi boştur. Hiçbir şey yazmaz, düzdür. Belki ufak bir detay, belki çoğu kişi biliyordu. Ancak bir kişi bile bilmiyorsa yazmak bizim görevimiz :). Resimleri büyütmenizi öneririm.

23 Mayıs 2010 Pazar

ORTAK


Bu resimdeki forma Galatasaray taraftarının en sevdiği formalardan biridir. Sarı ile kırmızının birleşmesiyle oluşan turuncu renk, hem tematik hem de şık bir renkti. Hikayesi de basit. 2288 yıl öncesine gitmeye gerek yok bu formanın teması için. Basit, sadece sarı ile kırmızının karışımı. İnsan acaba daha önce neden düşünülmemişti diye soruyor kendine. İşin garip yanı, benim de bunca senedir Turuncu bir forma fikri aklıma gelmemişti (o kadar da Cruyff'cuyuz). Pek çok acayip renk düşünmüştüm, ama turuncu aklıma gelmemişti. Halbuki sadece sarı ile kırmızının karışımı. Bu kadar basit. Belki de ana renklerimizden uzaklaşmadığımız için çok sevildi bu forma. Hem de 3rd geleneğine de uygun.

Bu resimdeki futbolcuların aynı formayı giymesi resimdeki tek ortak özellik değil. Bu resimdeki 3 futbolcu da Galatasaray'da çok sevilmişti. Biri bizi üzerek gitti, diğeri üzülerek gitti. Resimdeki son adam da artık bu formayı giymeyecek. O adam gitti ve biz üzüleceğiz. Ancak ne gariptir ki, o adam için biz resimdeki 20 numaralı turuncu formayı giyen adamı üzmüştük.

Taraftarların sevgilisi 3 adam ve taraftarların sevgilisi turuncu forma, böyle bir karede buluşmuşlar. Artık 4'ü de yok.

20 Mayıs 2010 Perşembe

WIKIPEDIA'DA HOME KOMBİNASYONLARIMIZ


Birkaç alt başlıkta bahsetmiştik. Sercan Sevinç kendi hazırladığı home kombinasyonlarımızı Wikipedia'ya yüklemiş. Bu tarz forma tarihi -çizimleri ile birlikte- olan takım çok az Wikipedia'da. Biz de bu elit takımlar arasında girmiş bulunuyoruz Sercan Sevinç sayesinde. Ayrıca sizlere de katkınızdan dolayı çok teşekkür ederiz. Bundan böyle Wikipedia'da Galatasaray'ı incelerken bu kombinasyonları da göreceksiniz.

Wikipedia'da görmek için Tıklayınız.

2009-2010 FORMA İSTATİSTİĞİ - TABLO

Blog takipçilerimizden Osman, Bu sezonun forma istatistiği yazdığımız başlığa "tablo çizip gösterseniz daha yararlı olur" demişti. Hakikaten de öyle. Çünkü çok sayının olduğu uzun bir yazı, insanın kafası karışabiliyor. Ben de hemen 1-2 tablo yaptım. Acele ile yaptığım için görsele önem veremedim fakat içeriğinde bir yanlışlık yok. Geçen günkü yazıda 1-2 yanlış ve eksiklik vardı. Onları da düzelttim. Resimlerin üzerlerine tıklayınız.

- Toplam Kullanılma -


- İç Saha Deplasman Durumları -


- Galibiyet - Beraberlik - Mağlubiyet Durumları -


Tablo da tek bir eksiklik var. Sezon başı ilk maçımızı (AL ön eleme) eski sezon Parçalı formasıyla yapmıştık. Beyaz formaya +1 şeklinde gösterdim o detayı, ancak Parçalı da göstermemişim, direkt yazmışım. Bilginize.

TEŞEKKÜR


Futbol Dergisi'nin Mayıs sayısında Galatasaray Formaları olarak bizlere de yer verilmiş. Futbol Dergisi ekibine, bize değer verip sayfalarına taşıdıkları için çok teşekkür ederiz. İnsan sevdiği , okuduğu dergide kendisinden bahsedildiğini görünce daha bir mutlu oluyor. Teşekkür ederiz.

Futbol Dergisi için tıklayın

18 Mayıs 2010 Salı

ANKET SONUCU - SOMON MU, KREM Mİ ?


Sezon başı Adnan Polat "3rd formayı taraftarlar seçecek" demişti. Biz de, bize gelen forma renklerinde gördüğümüz 2 farklı renkten yola çıkarak, eğer bir anket yapılsaydı bu 2 formadan hangisini seçerdiniz diye sormuştuk. Sonuçlar çok kesin olmuş. Aslan figürlü krem forma, somonu ezmiş geçmiş.


Somonu sevenler için söyleyeyim. Bana göre anket falan yapılmayacak. Eğer böyle bir durum olsaydı çoktan önümüze birkaç seçenek sunulmuştu. Her 2 formanın da çıkacağını düşünüyorum. Tabi gerçeği öğrenmemiz için daha bekleyeceğiz gibi.

Anket sonucu, Anketler başlığına eklendi.

17 Mayıs 2010 Pazartesi

SABIRSIZLIK


Forma sever adamın en sabırsız olduğu döneme girdik. Futbol sever adam olarak istediğimizi pek alamadık, sezon bitti ve yeni bir döneme giriyoruz. Bu ara dönemde herkesin merakla beklediği 2 olay vardır. Birincisi hiç kuşkusuz transferler, 2.si de özellikle bizim gibi adamlar için, yeni formalardır. Tabi bu Türkiye'de böyledir. Çoğu Dünya takımının formaları çoktan belli çünkü. Biz de ise yaz heyecanıdır yeni sezon formalarını beklemek.

Galatasaray 5 Temmuz günü yeni sezonu açacak. Resmi siteye göre bu tarihte ilk antrenmana çıkacağız. O tarihte muhtemelen yeni sezon kamp ürünleri ile antrenmanlara çıkacağız. Onlar da çoktan hazır çünkü. Peki ya formalar ne zaman tanıtılacak ? Bence Temmuz'un 5'i bile çok geç. Fakat muhtemelen futbolcular o tarihe kadar dinlenecek ve tatil yapacaklardır. Bizde de forma tanıtımları bir şov şeklinde yapıldığı için ve futbolcuların da o günde hazır bulunduğu için, tanıtımın 5 Temmuz'dan önce yapılması zor gibi gözüküyor. Yani en az 1,5 ay daha merakla bekleyeceğiz sanki. Geçen sezon tanıtımı çok geç yapmıştık, öyle ki resmi ilk 2 maçımıza 1 önceki sezonun forması ile çıkmak zorunda kalmıştık. Bu sezon 3. olduğumuz için resmi maçlarımız daha geç başlayacak. İnş forma tanıtımları da daha geç olmaz.

Her ne kadar formaların "Ana" renklerini bilsek de (yine de yüzde yüz kesinlik yok) bu bilgi bize hiçbir şey anlatmıyor. Aksine daha çok merakla bekliyorum artık. Eminim siz de benim kadar meraklısınızdır. Buradan hep beraber kulübe seslenelim, bir an önce tanıtsınlar formaları da, biz de transferlere yoğunlaşalım.

2009-2010 SEZONU FORMA İSTATİSTİĞİ - Büyük Araştırma 6

Şampiyonluğun yanından bile geçemediğimiz bir sezonun ardından, umutları bir sezon sonrasına devrediyoruz. Takımın başında Rijkaard ve Neeskens olduğu sürece de geleceğimizin parlak olduğunu biliyorum. Ayrıca biz de, Fenerbahçeliler gibi Bursaspor'un şampiyonluğunu yürekten kutlarız (!) Neyse bizi ilgilendiren kısma geleyim çabucak ve bu sene formalarımızı ne kadar giymişiz, ne sonuçlar almışız, detaylı şekilde inceleyelim.

Bu sezon biri 2. yarı olmak üzere, 4 farklı forma giydik. "Sadakat" temalı Parçalı formamız, "Başarı" temalı Beyaz formamız, "Asalet" Temalı Mor formamız, sezon başı tanıtılan formalarımızdı. Ligin 2. yarısında ise "Cesaret" temalı Kırmızı formamızı bu 3'lünün arasına kattık. Bu sezon ligde, kupada ve Avrupa Ligi'nde toplam 53 resmi maça çıktık. 26 kez Ali Sami Yen'de, 27 kez de deplasman da mücadele ettik (hükmen galibiyet aldığımız Ankaraspor maçı ASY'deydi). Ligde 16 iç saha, 17 deplasman olmak üzere 33 maç yaptık. Avrupa Ligi'nde 7 iç saha, 7 deplasman olmak üzere 14 maça çıktık. Türkiye Kupası'nda ise 3 ASY, 3 deplasman maçı oynadık.

- PARÇALI -


Toplamda 53 maç yaptığımızı yukarıda söyledim. Bu 53 maçın sadece 19'unda Parçalı forma giydik. Bu sayı inanılmaz derecede skandal bir sayı. Sadece 19 ! Ligde 33 maç yaptık, bu maçların sadece 12'sinde Parçalı forma giydik. Türkiye Kupası'nda 6 karşılaşmanın hiçbirinde Parçalı forma giymedik. Bu turnuvada 3 maçı içerde oynadığımızı tekrar hatırlatayım. Avrupa Ligi'nde 14 karşılaşmanın 7'sinde Parçalı forma giydik. Bu 7 maçın birinde eski sezon (08-09) parçalısını giymiştik. Şimdi daha detaylı inceleyelim; Toplamda 26 iç saha maçının sadece 12'sinde Parçalı giydik, 27 deplasmandan 7'sinde Parçalı ile çıktık. Ligde 16 maçı ASY'de oynadık. Bu 16 maçın sadece 9'unda Parçalı giydik. Yani adı "Sadakat" olan formamıza bu kadar sadık olmuşuz bu sezon. 3 kez de deplasmanda giydik Parçalımızı ligde. Avrupa Ligi'nde 7 iç saha maçımızın sadece 3'ünde Parçalı forma giydik, buna karşın 4 deplasmanda Parçalı ile mücadele ettik. Biraz daha ayrıntıya girelim; Toplamda 9 kez beyaz şor, 10 kez de kırmızı şort giydik bu formanın altına. Ligde beyaz şortla sadece 5 kez mücadele ettik, 7 kez de kırmızı şort tercih ettik. ASY'de beyaz şort ile 5 kez sahaya çıktık, deplasmanda beyaz şort giymedik. 2 kez ASY'de kırmızı şort ile mücadele ettik, deplasmandaki kalan 5 maçta ise kırmızı şort giydik. Avrupa Ligi'inde ise 3 kez beyaz şort ile çıktık sahaya, 4 kez ise kırmızı şort tercih ettik. 2 ASY maçında beyaz şort giyerken, 1 deplasmanda beyaz şort ile mücadele ettik. 2 kez kırmızı şort ile ASY'ye çıktık, 2 kez de deplasmanda kırmızı şort giydik.


Parçalı Forma ile alınan sonuçlar;

Ligde 12 kez Parçalı giydiğimizi söyledik. Bu maçların 5'ini kazandık, 3 beraberlik aldık, 4 kez de sahadan mağlubiyetle ayrıldık. Bize pek uğurlu geldiğini söyleyemeyiz. Beyaz şort ile çıktığımız lig maçlarının 2'sini kazandık, 2'sinde berabere kaldık, 1'in de mağlup olduk. Kırmızı şort ile çıktığımız lig maçlarında ise 3 galibiyet alırken, 1 kez berabere kalıp, 3 kez de yenildik. Avrupa Ligi'nde ise toplamda 3 kez galip geldik, 2 kez berabere kaldık, 2 kez de mağlup olduk. Beyaz şort giydiğimiz AL maçlarının sadece 1'ini kazanabilirken hiç beraberlik almadık, 2 kez sahadan yenilgi ile ayrıldık. Kırmızı şort ile çıktığımız AL maçlarının 2'sini kazanıp, 2'sinde berabere kaldık, hiç mağlup olmadık. Genel toplama bakacak olursak 19 kez giydiğimiz bu forma ile 8 galibiyet, 5 beraberlik, 6 da mağlubiyet aldık.

- BEYAZ -


Beyaz formamızı, oynadığımız 53 maçın 15'inde giydik. Aslında 14+1. O bir forma geçen sezonun formasıydı. Ligde 33 karşılaşmanın 11'ine beyaz forma ile çıktık. Kupada ise oynanan 6 maçın 2'sinde beyaz forma giydik. Avrupa Ligi'nde ise 14 maçın sadece 1'inde bu sezonun beyaz forması ile oynadık, 1 maçta ise 08-09 beyaz formasını giydik. Biraz daha detaylı konuşursak; Toplam 5 kez ASY beyaz formamızı görmüş, 10 kez deplasmanda kullanmışız bu formayı. Bir nevi away forma görevini yerine getirmiş. Ligde 3 kez iç saha, 8 kez de deplasmanda kullanmışız. Kupada 1 kez iç saha, bir kez de deplasmanda beyaz forma ile oynamışız. Avrupa Ligi'nde de yine 1 ev, 1 deplasman maçımıza beyaz forma ile çıkmışız.

Beyaz Forma ile alınan sonuçlar;

Ligdeki 11 maçın 6'sını kazanmışız, 2 kez berabere kalmışız, 3 kez de mağlup olduk. Kupada bu forma ile oynadığımız 2 maçı da kazandık. AL'de de yine çıktığımız 2 maçı da galip bitirdik. Toplamda 10 galibiyet, 2 beraberlik ve 3 mağlubiyet gördük bu forma ile.

- MOR -


53 maçın 13'üne mor forma ile çıktık. Ligdeki 33 karşılaşmanın 6'sında Mor forma ile mücadele ettik. Kupada 6 maçın 2'sine mor forma ile çıktık. Avrupa Liginde ise yaptığımız 14 maçın 5'inde Mor forma ile oynadık. Ev ve deplasman durumlarına bakalım; Ligde 16 iç saha maçının 2'sine Mor forma ile çıktık, 17 deplasman maçının 4'ünde giydik bu formayı. Kupada, yine Beyaz forma gibi 1 deplasman, 1 iç saha maçı gördü Mor forma. Avrupa Ligi'nde ise 3 kez ASY'de 2 kez de deplasmanda bu formayı giydik. Toplamda 6 kez ASY'de, 7 kez de deplasmanda Mor forma ile mücadele ettik.

Mor Forma ile alınan sonuçlar;

Ligde oynadığımız 6 maçın hiçbirinde kaybetmemişiz. 4 kez kazanıp, 2 kez berabere kaldık. Kupada 1 mağlubiyet, bir galibiyet aldık Mor forma ile. AL'de de yine bu forma üzerimizdeyken hiç yenilmedik. 2 beraberlik alıp, 3 kez de sahadan galip ayrıldık. Genel toplamda 8 galibiyet alırken, 4 kez berabere kalıp, sadece 1 maçta sahadan yenilgi ile ayrıldık. Uğurlu bir forma olduğu söylenebilir.

- KIRMIZI -


Bu formayı ilk kez 27 Ocak'ta oynanan Türkiye Kupası son grup maçında giydik. Bu forma çıktığından beri toplam 20 maç yapmışız. Bu maçların 6'sında Kırmızı formayı giydik. Oynadığımız 15 lig maçının 4'ünde bu forma ile mücadele ettik. Kupada o tarihten bugüne 3 maçımız oldu, bu 3 maçın 2'sine bu forma ile çıktık. Yine bu tarihten günümüze 2 AL maçı yaptık, hiçbirinde Kırmızı formamızı giymedik. Deplasman ve ASY sayılarına bakarsak; Ligde 27 Ocak'tan beri 6 içsaha, 9 deplasman maçı yaptık. 2 kez içerde, 2 kez de deplasmanda Kırmızı formayı giydik. Kupada 1 ASY, 1 de dış saha maçına bu forma ile çıktık. Genel toplamda 3 kez İç saha, 3 kez de deplasmanda bu forma ile oynadık.

Kırmızı Forma ile alınan sonuçlar;

Ligdeki 4 maçın 3'ünü kazandık, 1 kez de mağlup olduk bu forma ile. Kupada ise 1 galibiyet, 1 beraberlik alırken hiç yenilmedik. Genel toplamda 4 galibiyet 1 beraberlik bir de yenilgimiz bulunuyor.

----------------------------------------------

Yazının çok uzun olması sebebiyle sezonun genel forma değerlendirmesini ve bu tablo hakkında kendi görüşlerimi ayrı bir başlıkta yazacağım.

ANKET SONUCU


"Bir sezonda Parçalı formamız en az kaç kez giyilmeli ?" diye sormuştuk hatırlarsanız, bundan 2 hafta önce. Lig bitti ve elimizde kaç kez giydiğimize dair rakamlar mevcut artık. Bunlar ile ilgili yazıyı hazırladım, yarın yayınlayacağım birkaç ekleme yaparak. Sadece Parçalı değil, diğer formalarımızı da hazırladım. Yarın öğlen gibi yayınlarım.


Anket sonucuna gelirsek; Açarken "kaç kez giymişizdir değil, kaç kez giymeliyiz" diye özellikle belirtmiştim. Tabi böyle deyince, doğal olarak sonuç çok net ve kesin oldu. Açık ara farkla, 25 ve üzeri kadar giymemiz gerekir seçeneği ankette lider konumda. Bu sezon 26 maçımızı iç sahada oynadık. Bu sebeple en az 26 kez, hiç şaşmadan, parçalı formamızı mutlaka bütün ASY maçlarında giymemiz lazım. Tek maç bile atlamamak lazım. Hatta ve hatta bu maçların tümüne beyaz şortlu çıkmamız lazım. Olması gereken bu. Peki bizdeki sonuç nedir ? Facebook sayfamıza birkaç gün öncesinde sızdırmıştım bu seneki Parçalı durumumuzu. Yarın çok ayrıntılı şekilde buraya yazacağım. Bir anketin daha sonuna geldik, bütün anket sonuçlarımızı görmek isteyenler, en sağ kolonda Rijkaard'ın resminin hemen altındaki Anket logosuna tıklayabilir. Buradan direkt link vermiyorum, eliniz alışsın :)

16 Mayıs 2010 Pazar

ŞU GÜZELLİĞE BAK


Bir alt başlıkta dünya gözü ile esas kombinasyonumuzu göremediğimden bahsetmiştim. Çünkü 30 seneyi bulan bir zamandır Parçalı-beyaz şort-kırmızı çorap, yani "esas home" giymediğimizi hatırlatmıştım. O başlığın yorum kısmına pepino çok güzel bir paylaşımda bulundu. Geçen sezonun devre arasında yapılan hazırlık turnuvasında, Galatasaray Werder Bremen ile oynadığı karşılaşmaya "esas home" giyerek çıkmış. Ben o maçı hatırlıyorum ancak izlememiştim, fotoğraflarını gördüğümde neyi kaçırdığımı anladım.


Geçen sezonun Parçalı forması zaten son 12-13 senenin en güzel Parçalısıdır bana göre. Hem Metin Oktay Parçalısının birebiri, hem de tam parçalı görünümü yüzünden yeri çok ayrıdır. Bu kadar güzel bir formayı Galatasaray'a yakışan kombinasyonda görmek beni ayrı sevindirdi. Şöyle güzel bir formamız varken, beyaz çorap inadı nedir arkadaş. Keşke o maçı izleseymişim. Maçı 4-1 kazandığımızı da hatırlatalım.

Pepino'ya güzel paylaşımı için çok teşekkür ederim.

FORMAYA BÜTÜN BAKMAK


Ben de bunu çok yapıyorum. Buraya yazarken de yapıyorum, konuşurken de yapıyorum. Normal aslında, ama yanlış. Home formamıza Parçalı deyip geçiştiriyoruz, aslında Parçalı demek ile Home formayı anlatmış olmuyoruz. Tamam formanın üstü Parçalı, e peki devamı ne sizin bu formanın ? Bir İngilizle forma muhabbeti etsem bana bu soruyu sorar, eminim. Çünkü Manchester United Kırmızı formasının altına, bütün sezon boyunca çoraplar ve şortları değiştirerek, 4 tane başka kombinasyon yaratıyor. Ancak evinde sezon boyunca sadece 1 tanesini giyiyor. Yani onlar için kırmızı üst demek, home demek değil. Nedir ? Kırmızı üst - beyaz şort - siyah çorap. Budur Home formaları. O yüzden aslında biz de Home formamızdan bahsederken, bütün olarak bahsetmemiz lazım. Tabi bu konuda sorunlarımız var. Mesela 80'lerin başından beri, yani yaklaşık 30 senedir Home formamız aslında "gerçek home" formamız değil. İşte bu sebeple biz taraftarlar da belki istemeden, belki de artık otomatikleşmiş bir şekilde "Parçalı bizim esas formamızdır" diyoruz. Ama nasıl Parçalı ? Sadece parçalı olması yetiyor mu ? E yaşımızdan olsa gerek yetiyor diyoruz. Alışık değiliz çünkü.

Şimdi blog açıldığından beri çokça tartıştık bu konuyu, bize göre tartışılacak bir yanı yok, ancak tartıştık, fikirlerimizi yazdık. "Beyaz şort veya beyaz çorap bizim değil Fenerbahçe'nin kültürü, bize gitmiyor bu renk. Galatasaray'ın esas şortu ve çorabı kırmızıdır" diyen çok takipçimiz oldu. Aslında çok haklılar, çünkü yıllar oldu esas Home formamızı görmeyeli. Ben mesela kanlı canlı göremedim. O kadar yaşım yok. Yaşı olanlar da unutmuştur artık, dile kolay 30 yıl. Tabi ki bu kadar uzun süre gördüğü bildiği kombinasyonu benimsemiş, hele bir de bu sezonların neredeyse tamamında en büyük rakibi beyaz şort ve beyaz çorap giymişse, bu beyaz kombinasyonunu benimsememek, hatta nefret etmekte çok haklılar. Bir de son 2 sezonda giyilmeye başlanan, Fenerbahçe kültüründen gelen, beyaz şort ve beyaz çoraptan türetilmiş Home formamız, insanları iyice çileden çıkarttı. Sen 30 sene sonra bir şeyi düzgün yap, parçalının altına beyaz şort giy, sonra git çorabı da beyaz yap. E tabi ki insanlar benimsemez. Çünkü bu Fenerbahçe kombinasyonu.


Yapmamamız gereken şey şu; Home formamızı sadece parçalı olarak görmemek lazım. Ya da Home forma diye her sezon beyaz şort ve beyaz çorap giymemesi lazım takımın. O zaman en büyük rakibimiz gibi gözüküyoruz ve çoğu insan tarafından benimsenmiyor. Sonra kalkıp esas şortumuz kırmızı diyorlar. E abi haklılar yani. Formamıza şortu ile, çorabı ile bakacağız. Kombinasyonun tümüne bakacağız. Sadece parçalı üst yetmeyecek o formanın "Home" olması için. Galatasaray'ın esas kombinasyonu, yani "esas home forması" parçalı üst, beyaz şort, kırmızı çoraptır. Bu kombinasyonun ise Fenerbahçe ile hiçbir alakası yoktur. Beyaz şortun altına kırmızı çorap hiçbir zaman giymemiştir Fenerbahçe. Onların esas formaları beyaz şortun altına aynı renk çorap giymektir. Bu bizde yoktur, ya da en azından olmaması gerekir. Eğer sen kalkıp 30 sene sonra hasret kaldığın beyaz şortun altına rakibin beyaz çorabını koyarsan,nefret edilirsin işte

Ben bir karar aldım, bu tam kombinasyon yapılmadığı sürece, Esas Home gibi bir tanım kullanmayacağım artık yazılarda. Mecburen Home diye bir forma yapılacak ve biz de Home diyeceğiz. Ama esas lafını kullanmam kırmızı çorapla giyilmedikçe. Bundan sonra "Home" formamıza bütün bakacağım.

15 Mayıs 2010 Cumartesi

WIKIPEDIA İÇİN YARDIM

Son hali aşağıdaki gibidir. Sizden gelen yardımlarla son olarak bu görünüme ulaştı. Özellikle 1920 ile 1960 arasında çok zorlanma yaşıyoruz, daha çok bu sezonlarda sizden yardım bekliyoruz. Emin olduğumuz zaman Sercan Sevinç Wikipedia'ya yükleyecek Home forma taslaklarımızı.

Resmi büyütmek için üzerine tıklayın.

Sercan Sevinç çok güzel bir projeye imza attı, bir hata olmaması için sizden yardım bekliyoruz. Wikipedia'da Galatasaray bölümüne, tarihte giyilmiş bütün Home kombinasyonlarımızı yüklemeye karar vermiş ve kendi çizimlerini 1905'ten günümüze kadar bitirmiş. Bu çizimleri Wikipedia'da yayınlamadan önce birkaç gün bu blogda durmasını ve sizlerden eğer bir hata varsa düzeltmenizi rica ediyoruz. Ben Sercan ile baktım, hata yokmuş gibi gözüküyor, belki tarihlerde ve renk tonlarında yanılmış olabiliriz. Bize yardımcı olursanız seviniriz. Birkaç gün sonra bu çizimler Wikipedia'da yerini alacak.

Not: Bunlar nasıl çizimler demeyin, Wikipedia'da takımların formaları böyle taslak olarak gösterilir. Sadece kombinasyonları, renkleri ve ana hatları göstermektir amaç. Bildiklerinizi paylaşmanızı ve eğer varsa yanlış, düzeltmenizi bekliyoruz. Teşekkür ederiz.

PARÇALI - BEYAZ ŞORT - SİYAH ÇORAP


Tarihimizde pek bilinmese de denediğimiz bir kombinasyon bu. Gerek kırmızının koyu bir ton olması, gerekse eski resimlerin siyah beyaz oluşu ve kalitesizliği sebebiyle belli olmayan bir ayrıntıdır, ya da unutulup gitmiştir. Açık konuşmak gerekirse benim de yeni öğrendiğim bir kombinasyon. Ben o koyu çorapları kırmızı olarak bilmişimdir hep, meğerse 1930 ile 1950 yılları arasında dönem dönem (sürekli değil) bu çorapları giymişiz. Daha sonraki dönemlerde, 90'ların ortalarında siyah şortu da sık sık kullandığımız zamanlarda, siyah çorap vazgeçilmezdi, ancak benim anlatmak istediğim tam parçalı altına beyaz şort ve siyah çorap kullanımı. Yakın dönemde, hatta 50 yıllık uzun bir dönemde bu tarz bir kombinasyon denemedik.


Acaba şimdi yapılsa nasıl olur diye düşünüyorum. Ben böyle değişik kombinasyonları severim. Ayrıca tarihimizde de olduğunu düşününce yapılmasının güzel olabileceğini düşünüyorum ve ilerki sezonlarda denenmesini istiyorum. Sizin fikriniz nedir bu konuda, merak ediyorum.

Tabi diyebilirsiniz; Önce beyaz şort altına kırmızı çorap giymeyi öğrenelim, sonra tarihten gelen bu siyah çorabı deneriz. E tabi siz de haklısınız, ama böyle düşünüp yazmasaydık, şuan blogda 50 başlık anca açılmıştı. Sevgili Okan'a örnek tasarımı için teşekkür ederim.

12 Mayıs 2010 Çarşamba

Guş


Efenim gittikçe interaktifleşiyoruz, durduramıyorlar. Şimdi de tıvitırdayız. Adres de şudur:
http://twitter.com/gsformalari

11 Mayıs 2010 Salı

FACEBOOK'TAYIZ


Facebook'un blog aleminden çok daha aktif bir mekan olduğunu düşünürsek, zamanı gelmişti böyle bir uygulamanın. Aslında burada yazdıklarımızdan link vereceğiz sadece, belki tartışma konuları falan açarız ara sıra, hep beraber konuşuruz, tartışırız. 1. yıla girdiğimiz şu günde biraz daha yayılalım dedim. Facebook'u olanlardan destek beklediğimizi de belirtelim. Bu sayfa sayesinde sizler de daha aktif bir rol alacaksınız blog içerisinde. Şimdiden teşekkür ederiz.

Takip etmek için yukarıdaki veya sağ kolondaki facebook logosuna tıklayın.

1


Aslında 14 ay oldu blogu açalı, fakat bundan tam 1 sene önce kendi fikirlerimi sizlerle paylaşmaya karar verip yazılar yazmaya başladım. Benim gibi bu işlere meraklı pek çok insan olduğunu görmek güzel şey. Zaten bu blog hiçbir zaman kişisel bir blog olmadı. Sürekli paylaşımların olduğu, herkesin birbirinden bir şeyler kaptığı, katkı yaptığı bir blog oldu. Bana göre tartışmasız en iyi bloggerlardan üstad Hacı Lappap'ın bu bloga katılması ise blogun dönüm noktasıydı. İlk yazılarım ile şimdiki yazılarım arasında bir fark görebiliyorsanız bunun tek sebebi Lappap üstadı dinlemem ve onu örnek almam. Ben bu işleri hiç bilmem, kısacası beni adam eden kişi oldu, tabi blogu da...

Temamız sadece formalar üzerine kurulu, bu sebeple bu işi en iyi bilen 2 büyük insanı bloga katmayı çok istemiştim. Önce ayanux katıldı aramıza, daha sonra Calibra. Bu büyük ustalardan blog öncesinde kaptığım bilgiler blog açısından ne kadar faydalı oldu bir ben bilirim :). Ekibi bu kadar sıkı kurmak istemem, ileride sizin sıkılmanızı önlemek amaçlıydı. Beni kırmadıkları ve aramıza katıldıkları için onlara ne kadar teşekkür etsem azdır.

Herhalde bu blogu açtığımdan beri en çok şeyi ben öğrendim sizlerden. Neredeyse her gün başka bir şey kaptım. Özellikle tarihimizi ne derecede bilmediğimi gördüm. Bu konuda sınırsız bilgisi olan insanları bloga çekebilmeyi az çok başardık. Bunun faydalarını önce ben gördüm.

En başında da dedim ya, bu bir paylaşım blogu diye. Tabi ki bu sebeple işin çok büyük bir kısmı siz takipçilerden oluşuyor. Eğer sizin destekleriniz ve katkılarınız olmasa, herhalde biz de bu kadar şevkle bu işi yapmaya devam edemezdik. Biz yine tek bir konuda, temamızı bozmadan yazmaya devam edeceğiz. Umarım siz de takip etmeye devam edersiniz. Siz takipçilere ve paylaşımcılara, usta ekibime-dostlarıma, bizi destekleyen herkese, yolu ucundan da olsa buraya düşmüş bütün insanlara çok teşekkür ederim.

10 Mayıs 2010 Pazartesi

BİR ANA RENK, BİR AWAY RENK İLE 3RD YARATMA

Nasıl home formamız olabilir ? Nasıl away yaratabiliriz ? Hangi kombinasyonları ve renkleri kullanarak bir 3rd forma çıkartabiliriz ? tarzından yazılar yazmayı, kendi fikirlerimizi sizlerle paylaşmayı seviyoruz. Bu başlık gibi pek çok başlığımız oldu, bir yenisini daha ekliyorum

Başlamadan önce söyleyeyim, ana rengin sadece detay olması veya formanın hakim rengi olmaması şartı ile bu tip bir formadan yana olabilirim. Yani kalkıp düz kırmızı formaya, beyaz Adidas şeridi çekmekten bahsetmiyorum.

Malumunuz Galatasaray'ın ilk forması, yani kırmızı beyaz forması aslında bu duruma oldukça uygun. 100. senemizi tek bir 100.yıl forması ile geçiştirmiştik, belki 110. yılımızda bu tip bir away forma yaratabiliriz. Önce ilk formamızı şuradan bir hatırlayın. İşte konu başlığı tam bu tip forma yaratımı. Ancak beyaz formamız artık çok klasik oldu, ben bu başlıkta diğer away renklerimize ağırlık vermek istiyorum. Sarı ile kırmızıya gidecek ve bizim bu zamana kadar kullandığımız tek renk siyah sanki (aslında turuncu da var).

Şimdi siyahtan gidip biraz açayım konuyu. Benim demek istediğim; Bir siyah forma düşünün, bu formaya sarı veya kırmızı renklerimizden sadece 1 tanesini desen veya detay olarak ekleyin. Biz genelde away formamıza sarı kırmızı renkleri birlikte detay olarak işliyoruz. Ancak bu yazıda anlatmak istediğim ise, sadece sarıyı veya sadece kırmızıyı, beyaz veya siyah formamıza işleme. Bunun da birkaç farklı yolu var. Madde madde yazayım.

Utkan Ayhan Tasarımı

1- Sarı veya kırmızı rengi sadece Adidas çizgilerinde ve reklamlarda kullanma; Seneye bu tarz bir krem rengi forma beklentim yüksek, çünkü sarı, kreme pek gitmeyeceği için olası eklenecek bir ana rengin sadece kırmızı olma ihtimali yüksek. Ancak bu 1. maddeye göre sadece logoların ve Adidas çizgilerinin kırmızı veya sarı renk olması lazım, bunların dışındaki bütün yerler (şort ve çoraplar dahil) bütünüyle away renk olması lazım. Yukarıdaki forma bu tarza bir örnek. Dümdüz siyah formanın sadece Adidas çizgileri ve reklamları sarı renk. Formada hiç kırmızı bulunmuyor. Beyaz formaya kırmızı Adidas çizgileri ve reklamlar, siyah formaya kırmızı Adidas çizgileri ve reklamlar gibi çeşitlendirebiliriz örnekleri. En yakın, geçen seneki turuncu formamızı bu tarza örnek gösterebiliriz. Turuncu formada kırmızı çizgiler ve reklamlar mevcuttu, sarı bulunmuyordu.

Okan Öztoprak Tasarımı

2- Ana rengin formada detay olarak kullanılması; Bu maddede anlatmak istediğim düz tek renk away olan bir formaya, sadece kırmızı veya sadece sarı kullanılan detaylar işlemek. Biz son zamanlarda beyaz formamıza sarı ile kırmızıyı birlikte detay olarak işliyoruz, ancak tarihten sadece kırmızı rengin detay olarak kullanıldığı dönemler var. En popüleri de hiç kuşkusuz Xamax maçı forması. Başka örnekler de vereyim; Mesela siyah formaya sarı ortadan geçen bant çekmek, ya da kırmızı tek taraftan çubuk indirmek gibi. Bu maddeye de en yakın örnek olarak 2003-2004 beyaz formasını örnek olarak gösterebiliriz.

Aslan Ünal Tasarımı

3- Olayı biraz daha abartıp, tek ana renk ile away rengi çubuklu, parçalı, enine çizgili vs... gibi kullanmak; Bu tarz Galatasaray'a ne kadar yakışır bilmiyorum. Zaten sarı ile beyazı bu tarz kullanamayız. Fenerbahçe kuruluş forması gibi olur. Ancak şu tarz birkaç örnek verebiliriz; Sarı siyah parçalı, kırmızı siyah çubuklu, kırmızı beyaz enine çizgili vs... Ancak bu madde benim 3rd fikirlerime tamamen aykırı, çünkü ana renk çok fazla formaya hakim oluyor. Bunu beğenmedim, bir sonraki maddeye geçelim.

Ahmet Tahtasakal Tasarımı

4- Yukarıdaki maddeyi ne kadar beğenmediysem, bunu da o kadar istiyorum kulübümde. Forma üzerini sarı ile kırmızıdan farklı, düz tek renk yapmak; Şort ve/veya çorapları ana renklerin birinden yapmak. Yani hemen örnek vereyim; Mesela yazının başında linkini verdiğimiz Galatasaray'ın ilk forması gibi. Yani düz beyaz üst, düz beyaz şort, kırmızı çoraplar. Formadaki tek farklı renk çoraplarda... Sevilla'nın home kombinasyonu gibi. İşte bu formanın ben 110. yılımızda yapılmasını bekliyorum. Ya da, mesela simsiyah formanın sadece çorapları sarı veya sadece çorapları kırmızı... Ya da beyaz formamızın şortu kırmızı, veya siyah formamızın şortu sarı gibi... Bu kombinasyonlardan korkmamamız lazım, ancak görülmüş bir örneği de yok son yıllarda. Klasik dönemlerde yapmışız bu tarzı çok. Yine neden olmasın. Ayrıca bu 4. maddeyi 1. ve 2. maddeler ile de birleştirebiliriz. Yani forma üstünün adidas çizgileri, şorttaki veya çoraptaki ana renkten olabilir. Formada bir detay rengi olacaksa, bu şorttaki ana renk olabilir vs...

1905'teki ilk formamız - Selocan tasarımı :)

İşte bu maddelerdeki gibi, ana renklerden sadece 1 tanesini, 3rd veya away formaya katabiliriz. Tarihte beyaz formaya bu 4 maddeyi de işledik, ancak siyahı hiç bu tarz kombinasyonlarda kullanmadık (tasarımcılar da genelde beyaz-kırmızı kullanıyorlar). Tabi ki başka away renklerimizde de bu kombinasyonlar yapılabilir, ancak sarı veya kırmızının tek başına gidebileceği en iyi 2 renk siyah veya beyaz. Ben en çok 4. maddenin yapılmasını isterim. Hatta sadece çorabın ana renk olarak kullanılması bu 4. madde içindekilerden en çok istediğim. Ama Galatasaray pek kombinasyon yapmayı sevmez, bunu da söyleyeyim.

9 Mayıs 2010 Pazar

Galatasaray'a Uygun Away Formalar-9





Ben Diadora'yı Kappa'dan daha çok severim. Aynı tarz takılsalarda Diadora daha özgün ve değişik işler çıkartır. Özellikle Roma'ya yaptığı formaların hastasıydım zamanında. Yukarıdaki forma aslında kayıp bir forma, yani pek fazla giymediler bunu, Lappappa'ya bir yazı yazarken rastladım. Bu başlığı da epeydir boş bırakmıştık, bu forma da cuk oturuyor. Ben çok beğenirim ve Galatasaray'a da gidebilecek bir away forma. Ama işte biz ve Adidas...

Bu başlık 500. başlığımız oldu. Hayırlı olsun..

8 Mayıs 2010 Cumartesi

Somon Ve Kremin Kullanımları

Bu önümüzdeki sezon formalarını erkenden öğrenmek iyi oluyor da, bu yeni formalar içinde 2 tane daha önce giyilmeyen renk olunca, hangi tonda kullanılacağı bilinmeyince, hatta ikisinin de kulanılıp kullanılmayacağı bilinmeyince, biraz garip oluyor...
Ben yine kendi tarzımda bir örnek vererek yazacağım. Tabii alttaki post işi bozuyor biraz ama, biz eldeki bilgiye göre gidelim. Yapacak bi'şey yok.Evet, görünüşe bakılırsa, önümüzdeki sezon 2 tane açık renk away formamız olabilir. 08-09'da da öyleydi. Orada beyaz vardı en azından, ortada bir tane yeni forma vardı, yani turunç. Şimdi iki tane. Merak fazla.Bizde hala daha içerde hangi formayı giyeceğin, dışarda hangisini giyeceğin, deplasmanda hangi takım neyi giyerse senin hangi formanı giyeceğin filan belirsiz işler. Ama gavur ellerinde belli olduğu için de, sen gidiyorsun abi, şu olmuyor mu, o zaman bu diyorsun.
Barcelona denen takım, mesela bu sezon giydiği away formayı, önümüzdeki sezona 3rd forma olarak devrediyor. Bunun hakkında da yazmıştık ama, şimdi maalesef link veremeyeceğim. Ve her sezon kreasyondaki 2 away de açık renk oluyor-en azından son yıllarda hep böyle. Son 4 sezondur. Bu açık away de şöyle kullanımlara yol açıyor:

Şimdi bu forma, bildiğiniz gibi, Barcelona nam takımın bu sezonki away forması. Deplasman forması gerektiği durumlarda, öncelik bu formanın.


Fakat, sahasına gidilen takımın rengi, eğer away formaya benziyorsa, o zaman da sarı forma devreye sokuluyor ve sorun kalmıyor. Tabii bu maç, sarı formanın, sarı şortla kullanıldığı ilk ve tek maçtır. O açıdan da müstesna bir maçtır.

Yani eğer bu 2 forma da (krem ve somon) kreasyon içinde yer alırsa, biz de bu tip bir kullanımla, ikisini de gayet eşit kullanabiliriz. Mesela Kayseri'ye karşı dışarda kremi giyersin (kırmızı veya çubukluyu giydiklerini düşün) , somonu giyemezsin. Ya da içerde beyaz giyen takıma karşı krem olmaz, somonu giyersin. Koyu renk şortu olursa daha iyi olur tabii bu açıdan. Biz en azından birinin, koyu renk şortu olabileceğini düşünüyoruz. Tasarım blogundan da bu tip örnek tasarımları görüp, fikir sahibi olabilirsiniz.


Bu da başka bir örnek. Bu sezonda Barcelona'nın away forması turuncuyken, Liverpool'la çakışma durumu ortaya çıktığı için, 3rd forma giyiliyor.

İlk bakışta 2 tane açık renk awayin varlığı gereksiz gibi evet. Ama bu tip kullanımlarla, pek sorun kalmayabilir. Bunu Barcelona yıllardır yapıyor.
Copyright © 2010-2014 galatasarayformalari.com - Tüm Hakları Saklıdır