Bu Blogda Ara

28 Kasım 2012 Çarşamba

REPLICA FORMALAR İLE MAÇ


Herhalde Premium takımlar arasında olup da böyle bir duruma düşen takım yoktur. Önemli bir mesele mi ? Kafaya çok takmaya gerek var mı ? Yazmaya değer mi ? Bizce üç sorunun da cevabı evet, zaten yazıyoruz.

Bugün Galatasaray, taraftara satılan Replica (119TL'lik) formalar ile sahaya çıktı. Futbolcuların kullandıklarından farklı olarak; T bantsız, yanlarda hava delikleri olmayan, Nike logosu ve Galatasaray armasının baskı değil, dikiş olduğu formalar ile oynadılar.

Geçen seneye kadar profesyonel futbol takımımızda pek profesyonelce olmayan görüntülerle karşılaşıyorduk. Amatör branşlarımızda zaten hala karşılaşıyoruz, ancak A takımda Nike ile anlaştığımız günden beri bu tip olaylara rastlamıyorduk. Hatta her antrenmanda, maç öncesi ısınmalarında, kamplarda, Şampiyonlar Ligi maçlarında vs... takıma verilen ekipmanların Avrupa'daki Nike giyen büyük takımlarla aynı olduğu ve aynı titizlikte kullanıldığını gördüğümüzde mutlu olmuştuk.

Fakat bugün olan olay profesyonel bir takıma yakışmadı. Nasıl basketbol takımlarımızın lig başladıktan sonra bir süre geçici formalar ile mücadele etmesi gibi, bu olay da aynı benim gözümde. Sebebi ne olabilir peki ? Bu işi Nike'a bağlamak saçma tabi ki. Onlar bize formaları verdikten sonrasında karışmıyorlar. Bu maçta şunu giy, bu maçta bunu giy diyecek halleri yok adamların. Hatta bir alt kalitedeki formaları A takımın giymesinden memnun bile olmazlar. Yani zaten dünyada bunun bir örneği olmadığı için Nike ile alakası olmadığını söyleyelim.

Kimsenin günahını almak istemem, ancak bir malzemeci dikkatsizliği olabilir. Maçtan önce formaların maça hazırlanması sırasında yaşanan bir dikkatsizlik olduğunu düşünüyorum. Belki sonradan farkedilmiştir, ancak patchler vs... derken değiştirme gereği duymamışlardır. Gözden tamamen kaçmış mıdır bilmiyorum tabi, ama hem maile, hem de foruma bakılırsa çok insanın dikkatini çekmiş bu olay. Demek ki belli oluyor ve bu da bize yakışmıyor.

Bu mesele o kadar ilginçti ki, kendi evimizde (yine) kırmızı şort ile çıkmamız konusuna değinemedim bile. Kaç maç oldu, ligde-Avrupa'da-kupada, kendi sahamızda kırmızı şort giyiyoruz. Deplasmandayız sanki. Biz bunu kabullenmiyoruz ve bizi takip eden herkese de bunun yanlış olduğunu, her ne şartla olursa olsun, takımımızın mutlaka kendi sahasında Parçalı-beyaz şort-kırmızı çorap ile çıkması gerektiğini anlatmaya çalışacağız.

22 Kasım 2012 Perşembe

RETRO SERİSİ


Uzun zamandır yazacağız bu seriyi ancak sürekli yeni mahsuller geldiğinden erteleyip durduk. Birkaç haftadır bir sessizlik hakim, bu araya sıkıştıralım. Yeni retrolar gelirse sosyal ağlardan yaparız tanıtımını.

GSStore'un son dönemlerdeki en başarılı hareketi bana kalırsa Retro Serisi. Gerçi önceki dönemlerden bu tarz bir seri girişimini pek hatırlamıyorum. Elit 1905 Serisi vardı tabi, o da başarılıydı... Yine de bu Retro Serisi meselesini ben GSStore'un zirvesine koyarım.

Retro serisinin amacı; Galatasaray'ın tarihinde büyük yeri olan sporcular ile özdeşleşmiş veya efsaneleşmiş karşılaşmalarda giyilmiş formaların benzerlerinin uygun fiyata taraftara sunulması. Herhangi bir branşa bağlı kalınmadan (futbol daha ağırlıklı gerçi şuan) tarihte yer etmiş formaların tişörtleştirilmiş hallerinin satılması. Tişörtleştirilme meselesi bazı taraftarların hoşuna gitmedi, neden olabildiğince yakın kumaşlar ile o dönem formalarının birebirlerini giymiyoruz diye sordular. Ben de açıkçası başta öyle düşünenlerdendim, fakat Retro Serisi'nin bir amacı da uygun fiyatı sayesinde daha fazla taraftara ulaşabilmek ve günlük hayatta da kullanılabilecek ürünler üretmek. Yani aslında Retro Serisi bir koleksiyon serisi değil, dolabınıza asıp, orada sergileyeceğiniz bir seri değil, sokakta dolaşabileceğiniz, eskiyi o şekilde hatırlatabileceğiniz bir seri. Belki ilerde daha kapsamlı bir koleksiyon serisi çıkartabilir kulüp. Maliyeti yüzünden daha yüksek fiyatlı belki sınırlı sayıda birebir üretilmiş olan formalar satılabilir, ki bence Metin Oktay Parçalısı'nın mutlaka böyle bir versiyonu satılmalı, ancak bu Retro Serisi'nin amacı bundan biraz daha farklı.

1- Metin Oktay parçalı forma retrosu Retro Serisi içinde yer almıyor, ancak ben onu da o seriden sayıyorum. Galatasaray'ın en uzun süreli satışta tuttuğu ürünü olan Metin Oktay parçalısı geçtiğimiz aylarda nihayet doğru olarak, yani Tam Parçalı şekilde satışa sunuldu. Onun hakkında yazmıştık. Bu formanın herhalde hangi formadan esinlenildiğini hepimiz biliyoruz.

2- Metin Oktay Yas Forması olarak tanıtılan siyah retro forma 1991-1992 Sezonunda Metin Oktay'ın vefatının hemen ardından çıkılan ilk maçta alelacele yetiştirilmiş olan siyah formanın retrosu. Onun da hikayesi burada.


3- Bu forma ise Retro Serisi içinde en az dikkati çeken ürün bana kalırsa. 96-97 sezonunda giymiş olduğumuz sarı formanın retrosu. Hagi'nin ilk sezonu olması yüzünden bu retro Hagi forması olarak adlandırılmış (Ayrıca Galatasaray forması altında çıktığı ilk maçta bu forma giyiliyormuş). Yine bana kalırsa bu forma yanlış bir seçim. Çünkü 96-97'deki sarı formanın herhangi bir akılda kalıcılığı, bir şekli, bir deseni yoktu. Gerçekten de Retro Serisi'ndeki hali ile hemen hemen aynıydı. Ürün de polo yaka bir store tişörtü gibi duruyor, sanıyorum Retro Serisi logosu olmasa kimse bunun bir formadan esinlenildiğini anlamazdı. Hagi ile ben hep 98-99 füme formayı özdeşleştirmişimdir. Hagi retrosu olarak o yapılsaydı, daha dikkat çekici olabilirdi. Ürün kesinlikle başarısız değil, ancak forma seçimi yanlış bence.

4- Süper Kupa retrosunu fazla anlatmaya gerek yok sanırım. Hemen hemen birebiri yapılmış, omuzlardaki 3 Adidas çizgisi Adidas'ın lisanslı şekli olduğu için de, 2 çizgi konmuş. Aynı taktik Neuchatel formasında da mevcut.

5- Bu da efsanevi Neuchatel maçında giyilmiş olan beyaz formanın retrosu. Bir isme değil, bir maça adanmış retrolardan biri. Neuchatel formasının aslı da şudur.

6- Büyük insan Coşkun Özarı anısına çıkartılmış olan bu çapraz çizgili forma Galatasaray'ın tarihindeki en değişik formalardan biridir. 1955-56 sezonunda sadece 1 sezon kullanıldı. Galatasaray tarihinde epey dikkat çeken bu formayı bir efsanenin anısına çıkartma fikri güzel olmuş. Orijinali şudur.

7- 1944 yılında ileride üzerinde Ali Sami Yen Stadı'nın inşa edileceği toprak sahada çıkılan ilk maçta giyilen formanın retrosu bu forma. Ayrıca diğer branşlarda da (hentbol) kullanılmış zamanında. 4 parçalı şekli Galatasaray'ın giydiği değişik formalar kategorisine girmesine sebep oluyor. Store da bu 4 parçaya ayrı isim vermiş. Şeref, gurur falan filan, unuttum şimdi, benim ayıbım üşendim bakmadım. Retro Serisi'nin en güzel ürünlerinden biri bana kalırsa. Fakat bu formanın orijinalinin sol kolu kırmızı, o detay ya atlanmış, ya da bu haliyle günlük kullanıma daha uygun bulmuşlar.

8- Metin Oktay Anı Forması'ndan sonraki en başarılı ürün bence. Fatih Terim anısına çıkartılmış olan beyaz retro forma. Arkasında efsane kaptanın 5 numarası yazılı. Ayrıca sağ göğüste altın yaldızlı Fatih Terim imzası bulunuyor. Epey emek harcanmış, günlük kullanıma da çok uygun. Forma ise 1965-1976 yılları arasında epey uzun süre giyilmiş olan beyaz formanın retrosu.

9- Çıkmış olan son ürün voleybol efsanesi Paidar Demir adına çıkartılmış retro forma. 1980'li yılların ikinci yarısında Galatasaray Voleybol Takımı'nın kullandığı sarı formanın retrosu. Bu ürün şimdilik bir formanın retrosu olarak çıkartılan futbol harici bir branşa ait ilk ürün.


- Bu ürün ise forma harici çıkartılmış ilk retro ürün şimdilik. Klasik dönemde Galatasaray'ın amatör branşlarında sporcuların maç öncesi veya sonrası üzerlerine giydikleri eşofman üstü sweatinin retrosu. Tam olarak hangi branşa ait bilmiyorum, ancak pek çoğu kullanmıştır zamanında diye düşünüyorum.


Şimdilik 9 formanın retrosu satışa çıktı, bir de geçmiş dönemlerde amatör branşlarda kullanılan bir eşofman üstü sweati. Daha da ürün gelecektir mutlaka. Tanıtımlarda denizcilik şubelerimizin klasik dönemde kullandığı kazaklarının da retrosunun yapılacağından bahsedilmişti. O ürün henüz görücüye çıkmadı. Ancak yukarıdaki fotoğrafta giyilen ürün olacağını biliyoruz.

Bizim forumda Retro Serisi hakkında konuşuyoruz. Genel olarak olumlu görüşler var, ancak haklı olarak serinin beğenmedikleri yanları da oluyor. Örneğim benim de tamamen katıldığım Galatasaray Arması'nın çok küçük yapılması meselesi. Ürünlerde armamız ufacık. Bunun sebebi de günlük kullanım olabilir mi diye düşünüyorum, ancak taraftar daha büyük arma istiyor.

Bu seri gitgide büyür. Hem efsane isimleri, hem de efsane maçları anarız üzerimize giyerek. Bir de biz Galatasaray Formaları olarak Forum'da şöyle bir başlık açtık. Eğer seçebilme imkanınız olsaydı siz hangi geçmişte iz bırakmış formanın retrosunu yapardınız. Foruma gelin konuşalım.

19 Kasım 2012 Pazartesi

GALATASARAY MEDICAL PARK 2012-2013


Galatasaray Medical Park'ın bu sezon giyeceği resmi formalar sonunda maçlarla birlikte ortaya çıktı. Parçalı ve kırmızı formayı bir kaç maçtır biliyoruz zaten, geçen gün beyaz forma da görücüye çıktı. Böylelikle bu sezon giyeceğimiz 3 formayı da öğrenmiş olduk.

Formaların gecikme sebebi nedir bilmiyorum, uzun bir süre maçlara geçici formalar ile çıkmak bizim gibi profesyonel bir takıma yakışmadı. Yaşanan gecikmenin sorumlusu hiç şüphesiz yeni sponsorumuz Champion. Formaları yetiştiremediler mi, yoksa istenilen gibi yapamadılar mı, bu konuda da kesin bilgimiz yok. Murat Özyer'in Champion'ın bize hazırladığı formaları uygun görmediği, renklerinin Galatasaray'ın renkleri olmadığı için geri gönderdiği duyumları dolaşıyordu ortalarda, ben de twitter üzerinden kendisinden bilgi almaya çalıştım, bu durumun gerçek olup olmadığını sordum ancak açık bir cevap alamadım. Biraz mütevazi davrandı ve "farklı tespitler yaptık, yönetmeliklere uymaları gerekiyordu" cevabını verdi. Tam sorumun cevabı olmasa da, Champion'ın formaları bize uygun göndermediği ortada, gecikmenin sebebi budur. Renklerin Galatasaray'ın renkleri olması için uğraşılmışsa ve bu sebeple gecikme yaşanmışsa ben ses çıkartmam.

Formaları inceleyecek olursak; Champion'ın NBA formaları yaptığı döneme göndermeler var. Kalın yan çizgiler, yaka detayları, formalara NBA formaları havası katmış sanki. Bu sebeple klasik ve basit geliyorlar ilk bakışta gözümüze. Bunun sebebi NBA formalarına insanların Avrupa takımlarının formalarından daha aşina olması olabilir. Tabi bu yazdıklarım göreceli, ancak bana Avrupa'dan ziyade Amerikan tasarımlarını anımsattı formalarımız. Basit ve sade tasarımlar, bize özel detaylar yok formalarda. Ancak karman çorman veya saçma sapan detaylarla formaların doldurulmasındansa, sadelik her zaman iyidir. Tabi ki eğer anlaşma uzun süreli devam ederse, formalarda ufak detaylar ve sürprizler-göndermeler bekleyebiliriz, fakat bu sene yaşanan gecikmeler ve problemlere bakarsak sade formalarımızın başarılı olduğunu söyleyebilirim. Geçen seneki Errea'dan çok daha farklı duruyor formalar oyuncuların üzerinde.

Formaların kumaş kalitesine değinemeyeceğiz henüz. Çünkü daha oyuncular bile yeni giymişken formaları bizim görüp incelememiz imkansız. Avrupa'da Champion yaygın değil, milli takımlarda İtalya ve Yunanistan'ın sponsoru, ancak onların da formalarını bulup inceleyemedik. Bizimkiler satıldığı zaman kumaşlar hakkında detaylı yazarız, ancak şu var; Champion kaliteli bir firma kumaş, kalitesi de üst düzeydir. Gerçi bize twitter üzerinden yazan Cihan Pişkin isimli takipçimiz oyuncular ile formalar hakkında konuşma fırsatı bulmuş, tasarımları beğendiklerini ancak kumaşların geçen seneki Errea'lardan daha kötü olduğunu iletmişler kendisine. Tabi daha çok oynadıktan sonra fikirleri değişebilir, futbolcular da geçen seneki Nike formalarından sonra bu seneki kumaşları başta yadırgamışlardır illa.

PARÇALI FORMA



Gövde ve sırt renklerinin birbirleri ile zıt yerleştirilmesi güzel. Kalın beyaz yaka ve kalın beyaz omuz halkaları mevcut. Son iki senedir farklı 2 sponsor ile parçalı formada beyaz detay kullanılması bana pek doğru gelmedi. Tabi ki kişisel görüş, ancak beyaz yaka ve kol halkaları olmasa ben parçalı formayı daha çok beğenirdim. Hem de 2 sene üst üste aynı detaylara sahip formaları giymemiş olurduk. Pazarlama stratejisi açısından daha uygun olurdu (tabi geçen sene basketbol formaları ne kadar satıldı ayrı konu).


Armamız kumaşa işlenmiş. Bu özellik görebildiğim kadarıyla parçalı ve beyaz formamızda var. Kırmızı formalarda arma flok baskı gibi duruyor. Yanılmıyorsam tabi... Renklerimiz orijinal renklerimiz gibi, yine de incelemeden salon ışıkları altında bunu görebilmek zor. Ancak Murat Özyer'in bu konudaki çabası eğer gerçek ise, renkler de orijinaldir. Sorgulamaya gerek yok sanırım.


Formada benim hoşuma gitmeyen bir başka detay da yanlarda yer alan 2 beyaz dikiş arasında bulunan kalın bantların ikisinin de aynı renk olması. Sağ ve sol bantların her ikisi de kırmızı. Bu sebeple formada bir asimetri oluyor. Sarı gövdenin birleştiği yan bant sarı olsa formadaki simetri bozulmaz, daha şık ve özenli bir görünüm olurdu. Şortlar da formanın kalın bantlarına uygun sarı kalın bantlara sahip. Bu forma beyaz şortla da kullanılacaktır ara sıra ve o da aşağıdaki beyaz formanın şortu olur. Forma üzerinde sponsor, numaralar ve isimler beyaz font ile yazılmış. Font seçiminde ise nötrüm, geçen sene de bu fontlar kullanılıyordu. Ne güzel diyebiliyorum, ne de kötü.




KIRMIZI FORMA


Forma sade, yaka ve kol çemberleri sarı-kırmızı ince çizgilerle renklendirilmiş. Yine parçalıdaki gibi 2 beyaz dikişin arasında kalın bir sarı bant yer alıyor. Hem yaka ve kol çemberleri, hem de bu kalın bantlar yukarıda bahsettiğimiz NBA havasını yaratıyor formalarda.

Bu formanın renk tonunu ilk maçında farklı, ikinci maçında farklı gördük. Salon ışıkları hiç kuşkusuz bu farklı renk tonlarının sebebi. Hangisi formanın gerçek rengine en yakın onu satışa çıkınca anlarız.

Galatasaray arması parçalı ve beyazdaki gibi kumaşa işlenmiş değil, sonradan flok baskı yapılmış. Yeri çok kötü, diğer iki formadaki gibi sol gövdede neden değil, orasını anlamadım. Umarım ilerleyen haftalarda arma oraya basılır (basılacaktır tahminimce), burada neredeyse omuzda duruyor. Medical Park sponsor rengi beyaz bu formada. Numaralar ve isimler ise sarı font kullanılarak basılmış. Şort parçalının kırmızı şortu ile aynı şort. Gövdeye uygun, beyaz dikişlerin arasında kalın bir sarı bant var.


BEYAZ FORMA



Kırmızı forma ile birebir tasarıma sahip, sadece formada kırmızı olan ana renk beyaz. Yakalar ve kol çemberi yine kırmızı formadaki gibi sarı-kırmızı ince çizgiler ile renklendirilmiş ve formanın yanındaki kalın bant -bu sefer 2 sarı dikiş arasında- kırmızı.

Beyaz formanın sponsor, isim ve numaraları kırmızı. Şort da formaya uygun kırmızı kalın bir banda sahip. Bu formanın da arması parçalıdaki gibi kumaşa işlenmiş. Yeri de olması gerektiği gibi. Omuzda değil yani, sol gövdede.


Daha fazla foto için TIK.

------


Galatasaray Kadın Basketbol Takımı'nın formaları ise, parçalı dışında, henüz görücüye çıkmadı. Her sezon olduğu gibi aşağı yukarı Erkek Takımı ile aynı formalar olacaklardır. Onlar da çıkınca, uzunca yazarız.

Galatasaray Medical Park'ın yeni sezon Champion formaları bunlar. Satışa ne zaman çıkacaklar bilemiyorum. Ancak çıkacaklar. Satışa çıktıkları zaman da ayrıca yazacağız tabi, ancak imkanı olan taraftarların basketbol formalarına da en az futbol formaları kadar ilgi göstermeleri gerektiğini kısaca yazayım. Çünkü kulübün bütününden ziyade direkt ilginizi çeken ve maçlarına gittiğiniz bir branşa katkı yapmak da önemlidir. Galatasaray bir spor kulübüdür diyor taraftar ve yöneticiler. Sadece futbol değil, her branşta şampiyonluğa oynayan bir takımımız var diye gurur duyuyoruz. Aksi olduğunda ve bir branş kötüye gittiğinde üzülüyoruz. Ancak bu kadar bilinçli olduğumuz halde spor kulübü bilincine formaları katamıyoruz. Biz de bir spor kulübü taraftarı olarak her branşta takımımıza maddi destek sağlamalıyız (tekrar söylüyorum imkanı olan her taraftar). Basketbol maçlarına futbol formaları ile gitmemeliyiz. Kulübün de buna paralel bu branş için de futbola olduğu kadar ciddi yaklaşması ve her ürününü satması, özel ürünler, hesaplı ürünler çıkartması gerekir. Sadece forma satışı değil, basketbol ürünleri satışının da büyümesi gerekir. İşin bu kısmına formalar satışa çıkınca geliriz.

11 Kasım 2012 Pazar

Galatasaray'a Uygun Away Formalar 31


Sparta Prag'ın 12-13 sezonu üçüncü forması. Serinin bundan önceki postunda olduğu gibi, "parçalı beyaz". Şunu direkt alıp, önümüzdeki sezonun beyazı olarak sunsa Nike, birçok kişi ses çıkartmaz sanki.

9 Kasım 2012 Cuma

ANKET


Sol kolonda 2 anketimiz var. Anketlerin amacı taraftarın uzun kollu formalar ve kaleci formalarına -eğer satılsa- nasıl bir ilgi göstereceği ile alakalı. Yani "satılmalı veya satılmamalı" anketleri değil bu anketler. Bir kamuoyu yoklaması. Çünkü bazen kulüp talep gelmedi veya gelmez diye düşündük, gelecek satış planlarımıza koymadık diyebiliyor. Bakalım talep gerçekten az mı yoksa çok mu ? Satışa çıkarsa ilgi ne olur ? Konu formalar hakkında taraftar görüşü ve fikir alış-verişine gelince, kendimizi sorumlu hissediyoruz. Belki sonuçlar ortaya çıkınca bir faydamız dokunur. Taraftarın çoğunun hem kaleci formalarına, hem de uzun kollu formalara ilgisi olduğunu bize gelen maillerden veya sosyal ağ mesajlarından biliyoruz. Bakalım çıksa ne olur ? Anketler kalsın bir kaç hafta. Sonuçları yazarız, iletebilirsek iletiriz...

8 Kasım 2012 Perşembe

SİYAH KALECİ FORMASI VE MUSLERA


Bu akşam Muslera Galatasaray'a geldiğinden bu yana ilk defa bir resmi maça siyah forma ile çıktı. Geçtiğimiz sezonda da, bu sezonda da siyah kaleci formamız vardı bildiğiniz gibi, ancak Muslera hiç tercih etmemişti bugüne kadar. Bugün de UEFA veya hakem kararı olmasaydı belki yine tercih etmeyecekti ama bir anlamda mecbur kaldı. Onu bu formayla da görme imkanını yakaladık.


Muslera bizimle yeşil kaleci forması ile birlikte anılıyor. Kulüp bile geçen sezon sattığı yeşil kaleci formasına Muslera forması ismini vermişti. Geçen sezon büyük bir farkla da yeşil formayı tercih etti. Şurada istatistik var. Arada gri formayı da giymişti. Hatta siyah formanın şortunu ve çorabını gri forma ile de kombinlemişti ancak hiç siyah forma giymedi. Bu sezona da yeşil ile, yani kendisi ile özdeşleşmiş forması ile sezona başladı, ancak geçen sene kadar domine edemedi bu forma (tabi henüz başlardayız). Bir başka forma sarıyı da kullandı epey. Ancak yine siyah formayı giymemişti. Cluj maçına kadar.


Kaleci formalarımız elit kategori takımlarına dağıtılan formalar. Formaların karakteristik özelliği 3 farklı tonun formada yer alması. Gövde, omuzdan dirseğe kadar inen kısım ve dirsekten aşağısı kol bölgesi ayrı tonlarda. Ben tasarımını oldukça beğeniyorum bu seneki kaleci formalarının. Sarıda bu ton farkları çok belli olmuyor, yeşilde ise kendisini iyice belli ediyor. Siyahta ise durum daha farklı. Siyahın kol uçları ayrı ton değil, direkt ayrı renk olarak tasarlanmış. Tam ne renk bilmiyorum. Parliament mavisi mi, yoksa mora kaçan bir renk mi ayırt edemedim. Pek beceremem zaten. Muslera'ya da yakışmış. Belki bu gelen galibiyet, formanın uğruna bağlanır ve daha fazla görürüz bu sezon kendisini.

Kaleci formalarımız Nike ile epey güzelleşti. Bir kere renkleri kaleci formalarına özgü renkler. Kaleci forması dediğin başta yeşil olur, sonra siyah. Sarı da dikkat çeken bir kaleci forması rengidir. Bir de önümüzdeki sezon Simoviç ile özdeşleşmiş mavi kaleci forması yaparlarsa tamamdır. Yani tasarımları bir kenara atarsak seçilen renkler bile çok doğru. Bu bile Nike'a yazılacak bir artıdır.

Bu arada kaleci formalarımız ilerleyen zamanlarda satışa sunulabilir. Ancak 3 formanın 3'ü de satılmayacak, içlerinden seçilecek olan 2 forma satışa çıkacak. Düşünülen formalar sarı ve yeşil olan. Yani siyah düşünülmüyor. Ancak bu maçta siyah forma oldukça hoşuma gitti, kolda farklı ton değil, ayrı renk kullanılması güzel bir görüntü oluşturmuş. Hani satılsa siyah tercihim olabilirdi.

1 Kasım 2012 Perşembe

KİŞİSEL BEĞENİ VE TAKIM DEĞERLERİ

Bazı konularda sürekli olarak aynı düşünmek zorunda değiliz. Her bireyin kendi fikrinin ve zevkinin olması lazım, doğru olan da budur zaten. Olmadığı zaman vardır problem. Kişisel görüşlere her zaman saygımız var. Ancak bazı konularda taviz vermiyoruz ve pek çok kez de anlaşamıyoruz takipçilerle. Biraz kendimizi ve bu konulardaki değişmezlerimizi yazalım.

Önce kendi "bence"lerimi yazayım. Benim de var çünkü. "Bence" 1997-1999 arası giydiğimiz parçalı formamız çok güzel. Hatta çıktığı zaman sadece takım değerlerini düşünerek sövdüğümüz ve iki sene boyunca kullandığımız 2009-2011 sezonu Adidas parçalı formamız da çok güzel. 2005-2006 parçalısını da severim. Parçalı formanın altına "bence" siyah şort ve çorap çok yakışıyor.


Kendi düşüncelerim, "bencelerim" bunlar, ancak hiçbir zaman; 97-99 forması yeniden yapılsın, ortadan tam ikiye bölünmüş tipte parçalı görünüme sahip formalar (05-06, 09-11 gibi) seneye gene çıksın, beyaz şort-kırmızı çorap görüntü açısından kafa karıştıcı olabiliyor, artık siyah şort-çorap giyelim, bize daha çok yakışıyor demem. "Bana göre güzel olmaları" doğru olduklarını göstermez. Takımın değerlerini "bence"lerimden korurum. Galatasaray'ın değişmezlerini, ya da en azından değişmemesi gerekenlerini tavizsiz şekilde savunurum. Daha iyi, daha güzel oldukları için değil, "tek doğru" oldukları için savunurum.


Bu tip yorumlar çok alıyoruz. Beyaz şort kırmızı çorap olmuyor bize, parçalı-kırmızı-kırmızı bizi daha iyi yansıtıyor diyor mesela takipçi. Tarihimizde çok kullandık, en büyük başarılarımızdan birini onunla kazandık, "bence" çubuklu forma artık yapılmalı diyor. 3 formamız da bizim, Ali Sami Yen de "bence" 3'ü de giyilmeli, üzerinde armamız olan her forma bizimdir diyor mesela. Bize gelen yorumlar çok, hepsini şimdi yazmayalım. Bütün takipçilerin "bence"lerine saygımız sonsuz. Ancak bu takımın bazı konularda tek bir doğrusu vardır ve kişisel görüşlerden korunmalıdır. Aksi halde 25 milyon taraftarın 25 milyon farklı görüşü dikkate alınır ve takımın değerleri yerle bir olur.

Bir taraftar; armamız "bence" çok kötü, çok sade diyebilir. Buna herkesin saygı duyması lazım. Ancak armamız "bence" değişmeli, "şu" şekilde olmalı, böyle çok sade derse, buna tepkimiz nasıl olmalı ? İşte bir takım için forması da arması ile aynı değerdedir. Renkleri, tarihi, arması, forması.... İşte bu yüzden takımım 97-99 formasını bir daha kullanmamalı, bir daha renkleri ters ve tam parçalı olmayan 2009-2011 forması asla yapılmamalı. Parçalı altına beyaz şort-kırmızı çorap varken siyah şort-siyah çorabı iç saha kombinasyonu olarak kullanmamalıyız. Kendi beğenilerim bir yana, değişmezler ve doğrular bir yana. Anlatmak istediğimiz bu işte. Bazı konularda tavizsiziz. Kuruluş amacımız bu zaten.

Forma konusunda değişmez doğrular için TIK
Copyright © 2010-2014 galatasarayformalari.com - Tüm Hakları Saklıdır